Temporomandibuler Eklem (TME , Alt çene eklemi ) ve/veya çiğneme kaslarını tutan ağrı…
Devamını OkuÇene bozukluğu bazı problemlere ve gelişim bozukluklarına bağlı olarak gelişebilir. Ç…
Devamını OkuDiş hekimliğinde, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, dişleri olabildiğince ağızda tutma prensibi neticesinde, diş çekim endikasyonları oldukça sınırlandırılmıştır. Buna karşın dişi çevreleyen dokularda aşırı harabiyet meydana gelmiş, ileri derecede çürük veya travma neticesinde tedavi edilemeyeceği düşünülen dişler, hasta sağlığı göz önünde bulundurularak çekilmesi gerekmektedir.
Diş Çekiminin Gerekli Olduğu Durumlar
İşlem öncesi var olan sistemik hastalıklarınızı (sağlık problemlerinizi), varsa alerjik durumunuzu (antibiyotiklere, lokal anesteziklere vb. karşı) ve kullandığınız tüm ilaçları doktorunuza muhakkak bildirmeniz gerekmektedir. Doktorunuzun çekim öncesi önerdiği bir ilaç (antibiyotik vb.) var ise muhakkak hekiminizin tavsiye ettiği şekilde kullanınız. Eğer daha önceki diş çekimlerinde yaşadığınız bir problem var ise (alerjik reaksiyon, bayılma, aşırı gerginlik vb.) hekiminizi mutlaka bilgilendiriniz. Çekim seansına gelmeden birkaç saat önce bir şeyler atıştırılmalı, hekiminiz aksini söylemediği takdirde aç karnına gelinmemelidir. Dişlerinizi güzelce fırçalayın ve mümkünse ağız gargaraları ile ağzınızı çalkalayınız. Böylece ağız içindeki bakteri popülasyonunun ve enfeksiyon riskinin azalmasını sağlayabilirsiniz.
Dişin çekildiği yer mutlaka en kısa zamanda köprü, hareketli protez veya implant ile doldurulmalıdır. Doldurulmadığı takdirde çiğnemenin tam olarak yapılamamasına bağlı olarak sindirim bozuklukları, üst dişlerde uzama, komşu dişlerde konum bozuklukları (devrilme, rotasyon), çene eklemi problemleri, diğer dişlerde aşırı yüklenmeye bağlı harabiyet meydana gelebilir.
Sürme zamanı tamamlandığı halde diş arkı içerisinde yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde tamamen kalmış olan dişler “Gömülü Diş” olarak tanımlanmaktadır. Bir kısmı ağız içerisine sürmüş olan dişler ise “Yarı Gömülü Diş” olarak belirtilmektedir. Çenelerdeki her bir diş gömülü kalma potansiyeline sahip olmasına karşınyirmi yaş dişleri gömülü kalma olasılığı en yüksek olan dişlerdir.Yirmi yaş dişlerinin sürme zamanı, bireylerin genetik özellikleri,beslenme şekilleri, dişlerin fonksiyona katılımı, ırksal değişiklikler vb. gibiparametreler altında değişiklik gösterse de, genellikle erkeklerde 20-23,bayanlarda ise 21-22 yaşlar arasında olmaktadır.
Gömülü dişlere herhangi bir cerrahi işlem uygulanmadığı durumlarda;
Gömülü alt yirmi yaş dişlere cerrahi yaklaşım konusunda hekimler arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazıhekimler, herhangibir şikâyetin bulunmadığı durumlarda dişin çekilmeyip hastanın takip edilmesini tavsiye etmelerine karşın,genel kanı gömülü dişlerin birer risk unsuru oldukları ve kontrendike birdurum olmadığı sürece çıkarılmaları tavsiye edilmektedir. Gömülü üst yirmiyaş dişleri veya kaninler (köpek dişleri) gömülü kaldıkları sürece problem çıkarma riskleri düşüktür. Buna karşın gömülü alt yirmi yaş dişlerinde patolojik formasyon görülme riski daha fazladırve çekilmeleri tavsiye edilmektedir.
Gömülü dişlerin çekim endikasyonu oluştuğu durumda cerrahi işlemin erken yaşlarda yapılması avantajlıdır. Çünkü çene kemikleri genç yaşlarda daha esnek ve yumuşaktır; dolayısıyla dişlerin çıkartılmaları daha kolay olabilir. Ayrıca ilerleyen yaşlarda genel sağlık problemlerinin (diabet, kalp, tansiyon vb.) artmasına bağlı olarak yapılacak işlem daha komplike hale gelebilmektedir. İlerleyen yaşlarda cerrahi müdahaleye bağlı olarak gelişen kök kırılmaları, maksiller sinüs ve sinir yaralanmaları gibi komplikasyon riskleri artabilmektedir.
Gömülü dişler genellikle lokal anestezi altında çekilmektedir. Fakat aşırı stresli, kaygılı veya kooperasyon kurulamayan hastalarda sedatif ajanlar uygulanarak veya genel anestezi altında da çekilebilmektedir. İşlemin süresi hastadan hastaya ve vakaya göre değişiklik gösterebilmesine karşın genellikle 10-20 dakika arasında sürmektedir.
Kelime anlamı olarak implant, tedavi amacı ile canlı dokulara, cansız maddelerin yerleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Dental implant ise tedavi ve fonksiyon
amacı ile çene kemiklerinde eksik olan dişlerin yerini alan, hareketli ve sabit
protezlere destek veren biyolojik yapılarla uyumlu malzemeden yapılan yapay
diş köküdür. 50 seneye yakın bir zamandır başarılı bir şekilde uygulanan dental
implantlar günümüzde vazgeçilmez bir tedavi seçeneği haline gelmiştir.
İmplant uygulamaları rutin diş tedavilerine göre daha masraflıdır. Ayrıca doğru ve düzenli bir ağız bakımı gerektirmektedir.
Uzman hekimler tarafından, uygun bir şekilde yerleştirilen dental implantlar, iyi bir ağız hijyeni ve düzenli kontrol seansları sağlandığı takdirde, hastalar tarafından çok uzun seneler kullanılabilmektedir.Hastanın kemik yapısı, sistemik hastalıkları, oral-hijyen durumu, uygulanan implantın uzunluğu ve çapı, restorasyon tipi gibi faktörler implant ömrünü etkileyebilmektedir. Bu nedenle tedavi amacıyla başvuracağınız doktorunuz gerekli ağız içi ve radyolojik muayene sonucunda size daha ayrıntılı bilgi verebilecektir.
Diş eksikliği olan her vakada, implant uygulanmasına mani bir durum yoksa uygun kemik ve yer varlığında implant tedavisiuygulanabilir. Tek diş eksikliğinden, total dişsizlik ( tüm dişlerini kaybetmiş)vakalarına kadar uygun her hastaya implant yapılabilir. Ayrıca ortodontik uygulamalarda dişlerin hareketini sağlamak ve çene -yüz protezlerine destek amacıyla da implant uygulaması yapılabilir.
İmplant tedavisi genellile lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Başarılı bir anestezi sonrasında hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. İşlem sonrasında ise hekiminin tavsiyelerine uyup reçete ettiği ilaçları kullandığı takdirde genellikle ciddi bir ağrı ile karşılaşılmaz. Başarılı bir implantasyon sonrasında hastalar implantın varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olurlar.
İmplant operasyonlarının süresi hastanın ağız-çene yapısına ve implant sayısı gibi faktörlere bağlı olarak 10 dakika ile birkaç saat arasında değişebilmektedir. Fakat uygun hasta ve kemik yapısı varlığında bir implant operasyonu en fazla ortalama 10-15 dakika sürmektedir. İmplantasyon sonrası, dental implantın kemikle kaynaması (osseointegrasyon) için 2-3 aylık bir periyod gerekmektedir. Uygun olmayan kemik durumlarında (yumuşak kemik vb.) ya da ek işlem gerektiren durumlarda (greft operasyonu, sinüs lift uygulamaları vb.) osseointegrasyon süresi 6-8 aya kadar çıkabilmektedir.Kemik-implant kaynaşması sağlandıktan sonra implantların üzerine birkaç seans süren bir uygulama ile protezler yerleştirilir.
Apikal rezeksiyon, diş kökünün etkilenmiş olan uç kısmının kesilerek bölgeden uzaklaştırılması ve o bölgedeki nekrotik ve iltihaplı dokunun veya ufak çaplı radiküler kistin kürete edilerek temizlenmesi anlamına gelir. Bu işleme genellikle, kök ucundaki enflamasyon ve enfeksiyonun iyileştirilmesinde geleneksel kanal tedavilerinin başarısız veya yetersiz olduğu durumlarda veya kök ucuyla ilişkili kronik patolojilerin (kist vb.) varlığında diş ve çevre dokuları sağlıklı bir yapıya kavuşturmak amacıyla başvurulur.
Apikal rezeksiyon genellikle ön dişler ve küçük azı dişlere uygulanmaktadır. Fakat diş kökleriyle maksiller sinüs ve sinir ilişkilerinin uygun olduğu vakalarda ve kök ucuna ulaşmanın rahat olabileceği arka grup dişlerde de başarıyla uygulanabilmektedir.
Apikal rezeksiyon işleminin süresi hekimin tecrübesine, hastanın durumuna ve yapılacak dişin özelliğine bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama yarım saat sürmektedir.
A. Yara Bakımı
1. Konmuş olan gazlı bezi 30 dakika boyunca ısırınız.
2. İlk 24 saat boyunca sigara içmeyin. İçmeniz kanamaya neden olabilir ve yara iyileşmesi olumsuz yönde etkilenebilir.
3. Operasyon bölgesini görebilmek için dudak ve yanağınızı germeye çalışmayınız.
B. Kanama
1. Cerrahi işlem yapılan bölgede sızıntı şeklinde kanama olması normaldir. Sabah yastığınızda kan lekesi görebilirsiniz.
2. Kanamaya neden olmamak için emme hareketi yapmayınız ve tükürmeyiniz.
3. Eğer kanama tekrar başladıysa, nemli bir gazlı bezi çekim yarası üzerine basınç yapacak şekilde koyarak ısırınız. Bu işleme 30 dakika devam ediniz.
4. Başınızı yüksekte tutunuz. Yatarken birkaç yastık kullanabilirsiniz.
C. Rahatsızlık, Sıkıntı
1. Cerrahi sonrası biraz rahatsızlık normaldir. Doktorunuzun yazdığı ilaçlarla bu rahatsızlık kontrol edilebilir, fakat tamamen ortadan kaldırılamayabilir.
2. Ağrı kesiciler bulantıya neden oluyorsa, bir bardak su ve bir miktar yiyecek ile birlikte alınız.
D. Diyet
1. 2 saat süreyle bir şey yiyip içmeyiniz.
2. Çok miktarda sıvı almanız önemlidir. Pipet kullanmayınız, çünkü kanamaya sebep olabilir.
3. Cerrahi sonrası mümkün olduğu kadar kısa sürede normal yemek düzeninize dönünüz.
4. Dondurma ve yoğurt gibi yumuşak ve soğuk gıdalar ilk gün önerilmektedir.
E. Ağız Bakımı
1. İlk 8 saat süresince ağzınızı çalkalamayınız ve dişlerinizi fırçalamayınız.
2. Daha sonra doktorunuz tarafından bir gargara verildiyse, tarif edildiği şekilde kullanınız. Eğer özel bir gargara verilmediyse, 4 saatte bir tuzlu su (bir su bardağı ılık suya, bir çay kaşığı tuz) ile ağzınızı çalkalayınız.
3.Yara bölgesi hariç, dişlerinizi fırçalamaya başlayınız.
4.Bu sırada dokulara fazla basınç yapmadan pamuklu çubuk kullanarak operasyon bölgesini de temizleyebilirsiniz.
5.Yaklaşık 3 gün içinde yumuşak bir fırça ile yara bölgesi de dahil tüm dişlerinizi fırçalamaya başlayabilirsiniz.
F. Şişme
1. Cerrahi sonrası şişme görülmesi normaldir. Şişme, cerrahi sonrası yaklaşık 48 saatte en büyük boyutuna ulaşır ve genellikle 4 ile 6 gün içinde geçer.
2. İlk 24 saat boyunca, cerrahi uygulanan bölgeye dışarıdan buz torbası (15 dakika uygulanıp, 30 dakika uygulamaya ara verilir) ile soğuk uygulaması şişliği azaltmaya yardım eder ve cerrahi sonrası dönemin daha rahat geçirilmesine yardımcı olabilir.
3. İlk 48 saatten sonra cerrahi uygulanan bölgeye dışarıdan sıcak uygulaması yapılması(günde 3-4 kez 15-20 dakika), meydana gelmiş olan şişliğin daha çabuk inmesini sağlayacaktır.
G. Dinlenme
Cerrahi sonrası 12 saat boyunca aşırı konuşmaktan ve yorucu aktivitelerden kaçınınız.
H. Morarma
Cerrahi uygulanan bölgede hafif bir morarma görülebilir.
I. Sertlik
Cerrahi sonrası, çene kaslarında sertlik ve ağzın açıklığında kısıtlama görülebilir. Bu normaldir ve 5 ile 10 gün içinde düzelecektir.
J. Dikişler
Cerrahi uygulanan bölgede dikiş mevcutsa, yaklaşık bir hafta sonra doktorunuz tarafından alınmaları gereklidir.
K. Aşağıdaki Durumlarda Doktorunuza Başvurunuz
1. Ağrı kesiciler ile kontrol altına alamadığınız, aşırı ağrı varlığında,
2. Bahsedildiği şekilde gazlı bez ısırmanıza rağmen kanamanız devam ediyorsa,
3. Cerrahi sonrası üçüncü günde bile büyümekte olan bir şişlik varsa,
4. Ateşiniz yükseldiyse,
5. Herhangi bir sorununuz varsa, diş hekimi sizin bütün sorularınızı yanıtlayacak ve tedavi uygulayacaktır.